Silopi GAZETESİ – Şırnaklı avukat Mehmet İhsan Kalkan Çin hükümetine açtığı davayı Hollanda’nin Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıdı.
Virüsün yayılması noktasında gerekli tedbirleri almadığı ve bilgileri dünya kamuoyundan gizlediği gerekçesiyle Çin Hükümeti hakkında suç duyurusunda bulunan Avukat Mehmet İhsan Kalkan, bu mücadelesini LAHEY’e taşıdı.Avukat İhsan Kalkan Çin Hükümetine karşı başlattığı hukuk mücadelesini sürdürmeye devam ediyor. Virüsün dünyaya yayılmasında ihmalkar davrandığı için Çin yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunan Kalkan, bu mücadelesini Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıdı.
Şırnaklı Avukat İhsan Kalkan yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği üzere,Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve şimdiye kadar dünya genelinde yaklaşık, 220 bin kişinin olumu ve 3 milyondan fazla kişi virüsü kapmış bulunmaktadır. Ayrıca ülke ekonomileri büyük bir krizle karsı karşıya kalmış, işsizlik sorunu küresel bir sorun haline gelmiştir. Küresel çapta, telafisi imkansız hem maddi, hem de manevi sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Bugün itibariyle, ayrıca olayı uluslararası boyuta taşımak suretiyle, Hollanda’nin Lahey kentinde bulunan ve 1 Temmuz 2002 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından oy çokluğu ile kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesine, insanlığa karsı işlenen suçlar kapsamında Cin Devlet Başkanı ve ilgililerin yargılanmaları noktasında gerekli başvuruyu yaptım. Uluslararası Ceza Mahkemesi,dünyada meydana gelen insanlığa karsı islenen suçları engellemek ve soruşturmak için kurulmuştur. Uluslararası Ceza Mahkemesinin 25.maddesine göre gerçek kişiler üzerinde yargı yetkisine sahiptir.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin yargı yetkisinin hangi durumlarda kullanılacağı düzenlenmiş,12.maddede ‘toprakları üzerinde sorun teşkil eden olayın meydana geldiği devlet yada suç, bir uçak ve gemi’de islenmişse, gemi ve uçağın kayıtlı bulunduğu devlet, ki virüsten sonra Çin devleti 5 milyon kişinin uçak ve gemilerle, dünyanın çeşitli ülkelerine seyahatlerine izin vermiş veya göz yummuş,böylece virüs riskinin bütün dünyaya yayılmasında başrol oynamıştır.
Güvenlik Konseyi, 1953 sayılı kararıyla Darfur’daki durumu, uluslararası ceza mahkemesine havale etmiştir. Roma statüsüne taraf olmayan
Sudan vatandaşları üzerinde mahkeme böylece yargı yetkisine sahip olmuştur.
Ayrıca,Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde Myanmar ile ilgili karar için verdiği karar, takdire sayan olduğu gibi, bu davayı açmamız yönünde destekleyici olmuştur. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Myanmar taraf olmamasına rağmen, yargı yetkimiz diyerek dava açılması global dünya acısından son derece çok önemlidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi,Myanmar’da
Arakanlı Müslümanlara karsı islenen suçlarla ilgili mahkemenin yargı yetkisi olduğuna hükmetti. Karar, Myanmar’in. Müslümanları techir ettiği iddiasının soruşturulmasını onunun açtı, insanlık sucu işlendiğine dair ithamları inceleyen Savcı Fatou Bensouda’nin önündeki engellerde kalkmış oldu.
Lahey’deki mahkemeden yapılan yazılı açıklamada, Myanmar’in Uluslararası Ceza Mahkemesine üye olmamasına rağmen ,suçların mahkeme üyelerinden Bangladeş topraklarında islenmesinin yargı yetkisi için yeterli olduğu kaydedildi. Uluslar arası Ceza Mahkemesinin,MYANMAR hakkında verdiği karar çok önemlidir. Bu iki örnek, davamıza dayanak oluşturmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti ve Başkanı hakkında, Myanmar davası örneğinde görüldüğü gibi, insanlığa karsı islenen suçlar kapsamında yargılanmaları önünde hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Cin Halk Cumhuriyeti başkanı ve ilgili yetkililer hakkında, virüse karsı basından beri gerekli tedbirleri almayarak, bilgileri gizleyerek ve dünya kamuoyunu yanıltarak, virüsün ülke dışına yayılmasına neden olduğu, dolayısıyla sucun islendiği yer itibariyle dünyanın birçok ülkesi olduğu (Çoğu ülkenin uluslararası ceza mahkemesinin yargı yetkisini ayrıca kabul ettiği görülecektir), bu nedenle insanlığa islenen suçlar kapsamında gereğinin yapılması noktasında, iş bu davayı açmış bulunmaktayım.”